Y Kuşağı Nasıl Sesini Duyurur?

Tarafsız, barışçı, birlikte hareket etmeyi seven, özgürlüğüne düşkün, dünya vatandaşı olan, internet üstadı bu özel gençleri, Y kuşağını, şirketlerde daha iyi tanımak için uğraşıyoruz.  Türkiye genç nüfusu kalabalık, internet ve sosyal medya kullanımının büyük bir hızla arttığı bir ülke. Bu gençleri iyi anlamamız çok önemli. Son yaşananlarda duyduklarım, okuduklarım bana Y kuşağı hakkında bildiklerimi hatırlatıyor. Başka ülkelerden yemek sepetine Gezi Parkı için yemek siparişi veren bu gençleri daha yakından tanıyarak, onların içindeki cevheri ortaya çıkarmak, hem ülkemizin hem de dünyanın geleceği için çok değerli.

Onları izleyerek, hiçbir partiye bağlılık göstermeden bir arada olmalarından, özgürlükçü, barışçı, çevre ve doğaya duyarlı tavırlarından öğreneceğimiz çok şey var.

Bizim üniversitede okuduğumuz yıllarda politikaya karışmadım. Boğaziçi Üniversitesi’nin yöneticileri öğrenciler ile iyi diyalog kurdukları  için fazla problem yaşamadık ama yaşıtlarımız üniversitedeki politik olaylar yüzünden okullarını bitirmekte zorlandılar; eğitimlerini tamamlamak için  hayatları zaman zaman tehlikeye girdi. Bizim çocuklarımızın apolitik olmaları, belki bizim onları politikadan uzak tutmamızdan kaynaklandı.

Gezi parkı olayları olduğu haftanın  Cumartesi günü, Alsancak’a alışverişe indiğimde iş sahipleri ile sohbet ettiğimizde, dükkanı saat üçte kapatıp yürüyüşe gideceklerini söylediler. Demokrasilerde çok sesliliğin yapıcı olduğunu ve ortak aklın gelişmesine katkı sağladığını düşünüyorum. İzmir’de bir şenlik havasında geçmesini beklediğimiz yürüyüş,  taşkınlıklar ve polislerin kuvvet dengesi olmadan müdahaleleri ve kim olduğunu bilmediğimiz kişilerin olaylara karışması ile  tatsız deneyimlere dönüştü. Yaşananlar, bir anda Y kuşağını bile interaktif olma konusunda uyandırmıştı. Bizlerden çok daha fazla dünya vatandaşı olan bu gençler de  anne babalarımızın kuşağında gördüğüm yurt ve bayrak sevgisini gördüm.

Son günlerde yaşadıklarımız  tüm  dünyada ilk defa bu kadar kuvvetli yaşanan Y kuşağının isteklerinde  direnme şekli. Bunun içinde vatan sevgisi var, ama daha ziyade özgürlük ve demokrasi için kendini ortaya koyma cesareti, özgüveni var.  Y kuşağı sosyal medya vasıtası ile  biraraya gelerek isteklerini kararlılıkla ortaya koyuyorlar.

Teknolojik devrimi yaşamış, bilgi teknolojilerinin içinde doğmuş bu kuşak problemlerine barışcıl yollar arar. Muhabbetlerini, dertlerini ise ezelden beri internette paylaşır. Bu kuşak yeri geldiğinde çok sıkı çalışır. Çalışırken eğlenmeyi ihmal etmez. Eğlenmediği, yaşıtlarıyla bir arada olmadığı ortamlarda olmak istemez. İletişim ise en temel ihtiyacıdır.

İnternette üretilen malzemelerin yaratıcılığına şaşıp kalıyorum. Hem kendileriyle, hem en ciddi konularla nasıl da yaratıcı biçimde dalga geçiyorlar… Ve onlar için değerler maddiyattan çok daha önemli. Ama asıl önemlisi hikayeler! Meydanlarda olmaları onların değerlerine sahip çıktıklarını gösteriyor. Ve bu gençler o meydanlarda kendi hikayelerini yazıyorlar.

Yeter ki durum kontrolden çıkmasın. Her an bu şekildeki kalabalık grupların arasına değişik amaçlı gruplar karışabiliyor ve topluluğu zararlı bir kalabalık haline getirebiliyor. Kalabalıklara her  ne kadar değişik amaçlı kişiler karışıyorsa da çoğunluğa baktığımızda yegane dileklerin seslerine demokratik bir şekilde kulak verilmesidir. Belki de tencere tava sesleri bu yüzden yükseliyor.

Onların partileri, örgütleri yok. Yürekleri ve çok açık iletişimleri var! Dünya vatandaşı olan bu kuşağa, sosyal medyaya hakimiyetleri nedeniyle olsa gerek, dünyanın dört köşesinden destek geldi. Böyle bir oluşumun Türkiye’de çok derinleşmesinin  Türkiye’nin gencecik nüfusuna ve internet kullanımında öncü olmasına veriyorum.

Biz şirkette tüm yöneticiler yeni kuşakları anlayabilmek için eğitimler aldık. Almaya da devam edeceğiz. Çünkü geleceğimizi onlara bırakabilmek için kuşaklar arası iyi bir geçiş yapmamız lazım.

Gelecekte nasıl olacak acaba? Dünyanın herhangi bir yerinde tek bir haksız uygulama olduğunda tüm dünyadan ses ve destek mi gelecek? Bunu düşünmek bile umut veriyor.

Gösteriler sırasında dileğim bu güzel insanlarımızın arasına provokatörler girmesin. Cana, mala zarar gelmesin. Polisim vatandaş ile birbirine düşmesin.

Dünyada bir ilki yaşayan ülkemizde, cana ve mala daha fazla zarar gelmeden, yaşananların demokrasimizin, insan haklarımızın gelişmesine ve barışcıl bir şekilde sonuçlanmasına vesile olmasını diliyorum.

Meral İnci Zaim
Yönetim Kurulu Üyesi / Board Member
İnci Holding A.Ş.
Arşivler
Kategoriler
twitter.com/meralincizaim
  • T

    Tweeted on 11:30 PM Nov 24